17 Aralık 2015 Perşembe

Hangi işi yapsam karmaşası

Son yıllarda sürekli karşıma çıkan meslekler var. Bu konuyu yazmazsam hatrı kalır diye düşündüm. 
Neler mi?
Pastacı / kurabiyeci ( özellikle en şeker hamurlusu )
Organizasyoncu / süslemeci ( mümkünse en eminönü kokanı )
Fotoğrafçısı ( mümkünse en bebeklisi) 
Ivır zıvır satıcıları ( mümkünse en çin malı olanı )
Hangisini en çok sevdiğimden mi başlasam (!) yoksa sırayla mı açıklasam?
En güzeli sıradan bir konuyu ele alalım. 
Önce genel özelliklerine bakalım:
Hepsinin ortak bir noktası var. " çok sıkıldım. Neye sarsam" cılar.
Meslek gereği bir çoğuyla da arkadaşım. Atölyelerine ( ki bu bircoğu için ev olur) gitmişliğim o pis ortamları görmüşlüğüm var. 
Pastacılardan başlayalım. 
Hatırlar mısınız zamanında Uğur Dündar henüz kıçının kıllarını ağartmadan önce ekmekçileri pastaneleri lokantaları gezer bir bir kirli çamaşırlarını ortaya döker, hamam böcekli tezgahlara zoom yapardı. Hepimiz o dönem "ayy bu neyyy, böyyh" diyip tiksinmiştik yediğimiz şeylerden. Sonra ne olduysa o böcekli hamurların üstü şekerle cicili bicili kaplanınca unuttuk gitti, afiyetle de yer olduk. Sözüm meclisten dışarı tabiki hepsi böyle demiyorum. Ama hangimiz girdik ki mutfağına..
Hadi hijen konusunu bir yana itelim diyelim ki bu beni aşar. Peki ya siz şekersiz unsuz anneciler içiniz nasıl elveriyorda kendinize en kral muameleyi yaparken gelen konuklara eşe dosta çocuğa bu beşbin saat mıncıklanmış içi eminönü çikolatalı dışı çin malı kaplı şekerli pastayı yediriyorsunuz en çok da faturasını bile almadığınız isimsiz mekansız denetimsiz kişilerden?
Gerçekten şaşıyorum. 
Ah nerde o anneanne kurabiyesi babaanne böreği? Yok mudur kek kalıbından pasta yapıp ustune puding dokup muzla süsleyebilen yürekli?
Sektör bana kızacak belki ama allah aşkına şu tezi de bir açıklayıverin eliniz deymişken. Günümüzde bu mesleği okulunda okuyan mı yapıyor bu ulkede, yoksa dogurduktan sonra "ay kuzumdan ayrılamam" diyip kendi işinin patronu olma hayalindeki insanlar mı? Vakti zamanında hamileyken kışın çilek aşerdim diye paylaştığım bir fotonun altına. "Aa ama yapma hepsi hormonlu sen artık annesin düşünmen lazım " yazan şeker hamurlu kafada bir emektara " ee sende annesin niye çocuklara şeker hamurlu şeyler yapıp yediriyorsun" dediğimde beni engellediğini bilirim. 
Emektir iştir günahtır da herşeyin bir yolu yordamı yokmudur? Bu ülkede saglık bakanlığı diye bir kurum varsa bu insanlarda usulune göre çalışamaz mıdır? 
Bir diğer meslek dalı en sevdiğim: fotoğrafçılar. Ah ne diyim ki onlara? Hem üzülür hem de gülerim hallerine. Bu grup hakkında daha usluplu yazmak isterim. En çemkireni bu gruba girer çünkü. En çok da birbirlerini yerler. İki tüy bir balonla sanat yaptığını sananlar da en çok konuşanlardır. Yeni yetmelerin çoğu blogger peşinde koşar. Fantastik fotoğrafları 100 bin takipçili bir instagrammer tarafından yayınlandı mı gelsin paralar... Hem komik hem içler acısı. Ülkede temizlikçi kesimi bile ağız birliği yapmış tek fiyat çalışırken rekabet sandıkları işi yerlere serip fiyat kırarlar. 
Organizasyoncular için çok da söylenecek sözüm yok. Onların derdi de zor bir sürü kagıt içinde olmak. Eminönünün en kral dükkanını bulmak. Bu gruba girebilmenin en iyi yolu da "sayfama beklerim" cikeri izlemek o yolda ilerlemektir. 
Ya ıvır zıvır satanlara ne demeli? Çin malı malları bir web sitesi iki şekil fotoğraf bir de sosyal medya tanıtımıyla bire beş koyup satarlar. 
Taşı toprağı altın memleketin kabul de bu kadar da yüklenmesek be kardeş? 
Herkes yapmasa da tadı damağımızda kalsa.. Bu işlerinde bir değeri olsa. 
İki kıytırık kurs, bir a4 sertifikayla kendini kaf dagın doruklarına çıkarmasa insanlar. Hakkıyla yapanların da sanat duygusuna gem vurmasa..
Bugune bugun bu işlerin kıyısında kendi yağıyla kavrulan iki kuruş fazla iş için kimseye yalakalık yapmayan biri olarak söylüyorum. Sıkıldım. Bu işleri ucuz göstermenizden, hobi amaçlı takılıp piyasayı altüst etmenizden sıkıldım. 
Elinizde ki neyse bir kenara koyup öncelikle mesleğin hakkını vermek için kendinize çeki düzen verin. Bu bir hobiyse hobi kalsın. Yok iş modeliyse kurallarına göre gitsin. 
Herkes pastacı, fotografcı, organizasyoncu olmasın. Ivır zıvırcılar da bizi salak yerine koymasın. 
Bir de siz okurlar araştırıp ederken o üçyüz sen binbeşyüz neden diye soruyorsan. Cevabın sorunun içinde gizli olduğunu bir zahmet farket artık. Şimdi herkes dağılsın.
 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder